Dünkü Ziyaretçi 54
Bugünkü Ziyaretçi 49
Toplam Ziyaretçi 173372
 

İŞİTSEL ALGI EĞİTİMİ
Bazı çocuklar her ortamda her türlü sesten rahatsızlık duyarlar. Ne sesi olursa olsun, hatta sessizlik bile onları rahatsız eder, derslerini çalışamaz veya herhangi bir konuşmaya yoğunlaşamazlar. Aynı sorunu yaşayan genç ya da yetişkin biri de olabilir. 
Çocuğa sözel olarak verilen bilgiler, örneğin öğretmenin sınıfta ders anlatması çocuğun dersini öğrenmesini sağlayamayabilir. Evde de çocuk ders yapmak için hazırlanıp oturur, kitabını açar ve gözünü kitabın sahifesine yönlendirir. Gözü kitap sahifesindedir ancak düşünceleri, çoktan odanın dışına çıkmıştır. Aynı sahifeyi ilk satıra dönerek 10- 15 kez okur ama sonuç alamaz. Derse başlamak için zorluk çeken öğrenciler de vardır. Tuvalete tekrar tekrar gider, evde dört dönüp sürekli birşeyler arar, kalemini defalarca düşürür. Bu sorunları yaşayan çocuklar derse başlamaya yoğunlaşmakta, zorluk çekerler. Ancak dersine yoğunlaşamayan bu çocuk, yan odada anababanın konuştuklarını işitip anlayabilir. Anababanın evde çocuğunu terbiye etmek için yaptığı tüm konuşmalar ve hatta tehditler de yarar sağlamaz. Anne ve babası, bunu çocuğunun bir kulağından girip diğer kulağından çıkması olarak değerlendirebilir. Bu davranışlar çocuğun ailesi ya da öğretmeni ile bir inatlaşması anlamında değildir. 
Bir de, daha farklı görülen bir durum olabilir ki çocuk sadece ilgi duyduğu yani sevdiği dersi çalışır. Sevdiği dersi çalışır ama diğer dersleri çalışmaz. Diğer derslere olan ilgisizliği ve kendini yoğunlaştıramaması çocuğa büyük bir sorun yaratır. Çocuğun okuldaki genel başarısı düşer ve üniversite sınavlarına hazırlanırken bu durum çocuk için büyük bir eksi anlamına gelir. Çünkü ilgi duyduğu bölüme girebilmesi için üniversite sınavlarında genel kültür gerektiren sorulara da cevap vermesi gerekmektedir.
Bu durumdaki çocuk ve gençlerin herhangi bir yardımla, bu sorunları azaltması mümkün müdür?
Kırk yıl önce, kulak-burun-boğaz doktoru Fransız Guy Berard, ses dalgaları ile aşağıdaki belirtilen sorunlara yardımcı olmak için, bir alet vasıtasıyle ortaya çıkardığı özel işlenmiş müzik ile, çözüm aradı. 
Yaş ilerlemesi ile işitmenin azalmaya başlaması,
Kulaktaki rahatsız edici sürekli çınlama, dışarıda ses olmadığı halde kulağın içinde duyulan ve özellikle uyku öncesi sessizlikte belirginleşen uğultular,
Disleksi sorunu (zihinsel herhangi bir engel olmadığı halde öğrenme zorluğu) olan çocuklar.
Disleksi sorunu yaşayan çocukların okuma-yazma zorluğu çekmesinin nedenini daha o zamanlarda Berard, sol kulak ağırlıklı işitmeye bağladığından eğitimi de sağ kulak ağırlıklı işitmeye yöneltmiştir. Disleksi sorununun çocuğun yetenek kapasitesine göre hafiflemesi ile birlikte başka olumlu sonuçlar da alındığını gören Berard, bunların en başında geleninin kişilerin düşüncelerini odaklayabildiklerini söylemiştir.
Düşüncelerin odaklanması ise düzelmesi ise beraberinde aşağıda saydığımız cok önemli ve olumlu sonuçlar getiriyor.
Çocuk aileye, okula ve çevreye sosyal uyumda gelişiyor.
Çocuğun gelişmesi ailede harmonik bir yaşam veriyor.
Çocuk, okulda öğretmenler ve diğer öğrencilerle uyum içinde çalışıyor.
Öğrenmenin artması ile birlikte notlarda yükselme görülüyor.
Çocuk, sınav öncesi günlerde ve sınav sırasında strese girmiyor ve öğrendiklerini hatırladığı için alabileceği en iyi sonucu alma şansını elde ediyor. 
Ses sanatçıları, doğadaki alçak ve yüksek frekanstaki sesleri daha iyi duyabildiklerini ve bu frekansları taklitte en yüksek noktaya çıkabiliyorlar.
Tiyatro-televizyon sanatçıları ve program sunucuları seslerini yorulmadan ve kalitesi bozulmadan uzun süre kullanabiliyorlar.
İlham sorunu yaşayan şair ve yazarlar, yaratıcılıklarını tekrar kazanıp en güzel eserlerini gene bu dinletiler sonrası verdiklerini, açıklıyorlar.

KULAĞIN ALGIDAKI GÖREVİ
İşitmek ile dinlemek arasındaki farkı bakmak ile görmek arasındaki farka benzetebiliriz. Bakarız ama görmeyebiliriz, işitiriz ama dinlemeyebiliriz. İşitme dısarıdaki seslerin pasif bir şekilde bize gelmesidir. Dinleme bizim istek ve ilgilerimize göre sesleri seçmemizdir ki bunu yapabilmemiz için bir çaba göstermemiz gerekir. Berard Metodu, işitmenin algıda yüklendiği rolü dinlemeye çevirmeye yönelir. Bu da 20 dinleti boyunca işlenmiş müzik ile yapılır. “İşlenmiş müzik” var olan ancak tam olarak kullanılmayan tüm yeteneklerin en üst düzeyde kullanılmasına olanak tanımaktadır.Yarım saatlik dinletiler ile müziğin içindeki sesler bir sağ kulaklıktan, bir sol kulaklıktan, bir yukarıdan, bir aşağıdan gelerek ve bazen de kaybolarak öğrencinin uzun süre odaklanmasina ve önündeki konuya yoğunlaşmasına yardımcı olmaktadır

Çocuklar, evde, okulda, sokakta birçok farklı sesle karşılaşırlar. Bunun yanında değişik sesli oyuncaklara da sahip olabilirler. Eğitimciler ve anne-babalar çevrede duyulan tüm seslerden eğitimsel amaçlı olarak yararlanabilirler ve çocukları çevredeki sesleri keşfetmeleri için yönlendirebilirler.

İşitsel algı, işitsel ayırt... etme ses kaynağını bulma işitsel sıralama ve işitsel bellek gibi alt başlıklar halinde toplanmaktadır.

İşitsel ayırt etme, seslerdeki farklılıkları birbirinden ayırt etme becerisidir. İşitsel ayırt etme, seslerin ritim, ton ve frekans özelliklerine göre yapılır.

Sesin kaynağını bulma, önemli bir işitsel yetenektir. Ses ve ses kaynağı arasında bağlantı kurmak, çocuğun kendini çevreye uydurmasına ve olayları algılayıp doğru yorum yapabilmesine yardımcı olur. Ayrıca yön kavramını kazanmasında büyük etkendir. İşitsel sıralama, görsel sıralamadan pek farklı değildir. Fakat işitmede, olayın algılanabilmesi için konuyla ilgili bilgilerin hatırlanması gerekmektedir. İşitsel sıralama bellekle iç içe bir konumdadır. Bu nedenle işitsel sıralama etkinlikleri birlikte ele alınmalıdır.

Bir olay sırasında duyulan seslerin bellekte depolanması işitsel belleği oluşturur. Bir süre sonra aynı sesle karşılaştırıldığında, bu bilgi yeni karşılaşılan durum için de kullanılır. Çocukların, işitme algısı ile ilgili etkinlikleri yaparken eğitimciyi dikkatle dinlemeleri sağlanmalı ve etkinlikleri anladıklarından emin olunmalıdır. Sadece işitsel yeteneklerini kullanarak yapabilecekleri etkinliklerden önce işitsel ve görsel yeteneklerini birlikte kullanacakları etkinlikler seçilmelidir. Seslerin orijinal etkilerini değiştirmemeye, etkinliklere başlarken özellikle çocukların yakın çevrelerinde duydukları seslerin seçilmesine özen gösterilmelidir.

Uyguladığımız IQ testleri; okuma, yazma, matematik, görsel ve işitsel dikkat, öğrenme hızı, kendini ifade etme ya da arkadaş ilişkileri gibi herhangi bir alanda sorun yaşayan çocuklarımızın, başarısızlık nedenlerini bulmamıza ve uygun eğitim stratejileri geliştirmemize yardımcı olmaktadır.